Gensenta'yı görüntüleyebilmek ve kullanabilmek için tarayıcınızın JavaScript çalıştırmasına izin vermelisiniz.
Osteoporoz konusundaki farkındalık çalışmaları kapsamında İstanbul’da “AMGEN ile Sağlıklı Buluşmalar” çatısı altında düzenlenen toplantıda hastaların uygun kırık riski değerlendirmesi ve tedavi almalarına olanak sağlayan Kırık Danışma Servisleri (FLS-Fracture Liaison Service) ile bu servisin etkin olarak çalışabilmesi için Uluslararası Osteoporoz Vakfı’nın (IOF) tarafından hayata geçirilen “Capture The Fracture- Kırığı Yakala Programı”na dikkat çekildi.
Osteoporoz konusunda farkındalığı artırmak amacıyla “AMGEN ile Sağlıklı Buluşmalar” çatısı altında İstanbul Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Prof. Dr. Şansın Tüzün sözcülüğünde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda hastalıktan korunma yolları ile osteoporotik hastaların tedavisi için sağlık hizmetleri sistemleri tarafından uygulanan koordinatör bazlı, ikincil kırılma önleme hizmetleri olan Kırık Danışma Servisleri’ne (FLS-Fracture Liaison Service) dikkat çekildi. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle gerçekleştirilen toplantıda konunun uzmanları osteoporozun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve erken tanının önemini bir kez daha vurguladı.
Tüm dünyada 3 kadından birini ve 50 yaş üzerindeki 5 erkekten birini etkileyen osteoporoz, dünyada 200 milyon kadını etkiliyor. Yaşlı nüfusu hızla artan Türkiye’de önümüzdeki 20 yılda “kalça kırığı salgını” beklendiğini belirten Prof. Dr. Şansın Tüzün, Dünya Osteoporoz Vakfı verilerine göre Türkiye’nin kalça kırıkları yönünden “yüksek riskli ülkeler” arasında yer aldığını, Türkiye’de 50 yaş üzeri kadınların yaşam boyu kalça kırığı geçirme oranının yüzde 15 olduğunu söyledi. Uluslararası Osteoporoz Vakfı’nın (IOF), osteoporoza sekonder kırığın önlenmesine yönelik Kırık Danışma Servisleri’nin (FLS-Fracture Liaison Service) etkin olarak çalışabilmesi için hayata geçirdiği, küresel bir program olan “Capture The Fracture- Kırığı Yakala Programı”na dikkat çeken Tüzün, “FLS ile osteoporoz nedenli kırıkların takip ve tedavisindeki alanı tamamlamak, hastaların takip ve tedavisi ile sağlık hizmetleri arasındaki iletişimi oluşturmak amaçlanıyor. Geçirilmiş bir kırık, yeni kırık riskini en az 2 kat artırıyor. Yeni kırık sıklıkla ilk 1 yıl içinde gelişiyor. Dolayısı ile ilk kırığı yakalamak çok önemli. Bu nedenle IOF tüm dünyada Kırık İrtibat Servisleri’nin açılmasını teşvik ediyor. Dünyada an itibariyle 43 ülkede 371 FLS bulunuyor. Türkiye’de ilk FLS Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ve Ortopedi Anabilim Dallarının işbirliği ile kuruldu ve IOF dünya haritasında yerini aldı” diye konuştu.
“Küresel “Kırığı Yakala Programı” ile amaç ikincil kırıkları önlemek”
FLS’nin hasta ile ortopedi, birinci basamak hekimi ve FTR hekimi arasında özel bir koordinasyon sağladığını dile getiren Prof. Dr. Şansın Tüzün, “FLS, belirli bir yere veya kuruma kırık ile başvuran tüm hastaların, uygun durumlarda kırık riski değerlendirmesi ve tedavisi almalarına olanak sağlıyor. Servis, kırık vakalarını saptamak ve değerlendirmek için önceden kararlaştırılmış protokoller için çalışan bir ekip tarafından takip ediliyor. “Kırığı Yakala Programı” ikincil kırık önleme için koordine edilen, çok disiplinli bakım modellerinin uygulanmasını kolaylaştırma hedefiyle hayata geçirilen küresel bir program. IOF programın hasta bakımını doğrudan iyileştirmek ve dünya çapında kırık ile ilgili sağlık maliyetlerini azaltmak için yapılabilecek en önemli hizmetlerden biri olduğuna inanıyor” dedi.
Ayrıntılı Bilgi İçin;
Mese İletişim Aslı Karaosmanoğlu – asli@mese.com.tr – 0532 5711905
Türkiye Osteoporoz Derneği’nin osteoporoz konusundaki farkındalık çalışmaları kapsamında Ankara Movenpick Otel’de düzenlediği toplantıda hastalıktan korunma yolları ve alınması gerek önlemler masaya yatırıldı. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle gerçekleştirilen toplantıda konunun uzmanları osteoporozun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve erken tanının önemini bir kez daha vurguladı.
Türkiye Osteoporoz Derneği 50 yaşını aşan her 3 kadından 1’inin karşı karşıya olduğu ‘osteoporoz’ konusundaki farkındalık çalışmalarına devam ediyor. Biyoteknoloji şirketi AMGEN’ın katkılarıyla 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda, konunun uzmanları dünyada yılda 9 milyon kişinin osteoporoza bağlı gelişen kırıklara maruz kaldığını vurgulayarak bu sayının gelecek yıllarda giderek artacağının öngörüldüğüne dikkat çekti.
16 Ekim’de Ankara gerçekleştirilen toplantıda konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği başkanı Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, osteoporoz hastalığının tüm dünyada 3 kadından birini ve 50 yaş üzerindeki 5 erkekten birini etkileyen global bir sorun olduğuna dikkat çekti. Kutsal, “Osteoporoz, tüm dünyada 200 milyon kadını etkiliyor. 60-70 yaşlarındaki kadınların üçte biri, 80 yaşlarındaki kadınların üçte ikisi bu hastalıktan etkileniyor. 50 yaşın üzerindeki kadınların yaklaşık %30’unda en az bir vertebral kırık bulunuyor. Dünyada her yıl 1.5 milyon kalça kırığı oluşuyor. Yaşlanan popülasyon nedeniyle artması bekleniyor” dedi. 2050 yılına kadar her sene global olarak 21.3 milyon kalça kırığı olacağının öngörüldüğünü ifade eden Kutsal, bu nedenle osteoporoz açısından risk altında olan kişilerin mutlaka hekim tarafından değerlendirilmeleri ve korunmaya yönelik önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Sessiz ve sinsice ilerliyo
Erken ve doğru tanının önemine dikkat çeken Hacettepe Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalında öğretim üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği genel sekreteri Prof. Dr. Oya Özdemir “Osteoporoz en sık görülen metabolik kemik hastalığı ve ilerleyen yaşla birlikte sıklığı artıyor. Osteoporoz, kırık olmadığı sürece ağrı yapmadığı için sessiz ve sinsi ilerleyen bir hastalık. Osteoporoza bağlı kırık gelişmesi ise kişinin sağlığını olumsuz etkiliyor. Omurga kırıkları sırt ve bel ağrısına neden olarak hastaların yaşam kalitesini azaltıyor. Osteoporoz tanısının erken ve doğru şekilde konması oldukça önemli” ifadelerini kullandı. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlar ve 50 yaş üzerindeki erkeklerin osteoporoz risk faktörleri açısından mutlaka incelenmesi gerektiğini dile getiren Özdemir, “65 yaş üzeri tüm kadınlar ile 70 yaş üzeri tüm erkeklere kemik dansimetresi ile osteoporoz açısından inceleme öneriyoruz” dedi.
Toplantıda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği ikinci başkanı Prof. Dr. Ayşe Küçükdeveci osteoporoza bağlı kırıkların bireylerin yaşam kalitelerine, iş ve sosyal hayata katılımlarına olumsuz etkisine değinirken GÜTF Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Jale Meray, kas iskelet sisteminin kullanılamamasına bağlı hareketsizliğin ikinci osteoporozun sebeplerinden biri olduğuna dikkat çekti. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Türkiye Osteoporoz Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Zafer Günendi ise; romatizmal hastalıklar ile osteoporoz ilişkisi hakkında
Türkiye ekonomisine 50 milyar doların üzerinde yatırım ile katkı sağlayan 100’ü aşkın Amerikan şirketini temsil eden Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye/ABFT),Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik iş birliğini geliştirmeye yönelik “Kültürel İş Birliğiyle İş Yaratma” projesinin ikinci toplantısı Ankara’da gerçekleştirdi.
Sağlık sektörü odaklanan toplantı, Türk-Amerikan iş dünyası ve kamu sektöründen yaklaşık 200 üst düzey yetkiliyi bir araya getirdi.
Toplantıya katılan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Hakkı GÜRSÖZ, ABD Büyükelçisi David M. SATTERFIELD ve sağlık sektöründe önemli çalışmalarda bulunan sektör liderleri, sağlık sektöründe Türkiye’yi ileri taşıyabilecek adımlar konusunda görüşlerini sundu.
ANKARA – Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye/ABFT), Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik iş birliğini geliştirmeye yönelik “Kültürel İş Birliğiyle İş Yaratma” projesinin sağlık sektörü üzerine odaklanan ikinci oturumunu Ankara’da gerçekleştirdi.
Türkiye ve ABD arasında pek çok alandaki ortak yönleri ele alarak iki ülke insanlarının iş birliğinden doğan başarıların artarak devam etmesini destekleyen “Kültürel İş Birliğiyle İş Yaratmak” projesinin ikinci toplantısı, Türk-Amerikan iş dünyası ve kamu sektöründen yaklaşık 200 üst düzey yetkiliyi bir araya getirdi.
Toplantı, Türkiye'nin sağlık alanında küresel değer zincirlerine katılımını artırmak için Türkiye ve ABD arasındaki olası iş birliği fırsatlarına odaklanırken, AR-GE ve klinik araştırmalar, dijital dönüşüm, yetenek geliştirme ve yeni nesil şirketler, hastaların karar alma süreçlerine dahil edilmesi ve tedavi yöntemleri gibi birçok konuyu ele aldı.
Sağlık Sektörüne Yön Veren İsimler Bir Araya Geldi
Toplantı, sağlık sektöründe önemli çalışmaları bulunan,
Mustafa GEREK, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Eduardo CETLIN, AMGEN Vakfı Başkanı
Rana SANYAL, RS Research Kurucu Ortağı
Derya UNUTMAZ, Jackson Laboratuvarı Profesörü
Bilal EL SABBAGH, IBM Avrupa & Afrika Sağlık Endüstrisi Lideri’nin
başarıları ve iki ülke iş birliğinin olumlu yansımaları konusundaki görüşlerine yer verdi.
Kamu, Üniversiteler ve Özel Sektörün İşbirliği içerisinde Çalışmasının Adımları Atıldı
Toplantıda konuşma yapan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Hakkı GÜRSÖZ: “Türkiye’deki sağlık ekosistemini güçlendirmek için bugün sağlanan diyalogla kamunun, üniversitelerin ve özel sektörün iş birliği içerisinde çalışmasının adımları atılmıştır.” dedi.
Sağlık Alanında Uzun Yıllara Dayanan İşbirliğinden Gurur Duyuyoruz
Toplantıya katılan ABD Büyükelçisi David M. SATTERFIELD, A.B.D. ve Türkiye’nin birçok alanda işbirliği yaptığını vurguladı: “Ticaret alanında işbirliğimizi daha ileriye taşımak için çalışıyoruz. Bu anlamda, ticaret ve yatırım alanındaki işbirliğimizin odaklandığı alanlardan biri de sağlık sektörü.”dedi. Sağlık alanında uzun yıllara dayanan işbirliğinden gurur duyduklarını ifade eden SATTERFIELD, A.B.D.’de eğitimlerinin bir bölümünü tamamlamış birçok Türk doktoru bulunduğunu, bunun yanında sağlık alanında faaliyet gösteren Türk start-up şirketlerinin, Amerika’daki start-up’larla sürekli işbirliği içerisinde olduklarını belirtti.
100 Milyar Dolar Ticaret Hacmi Hedefi Kapsamında “Sağlıkta Türkiye’yi İleri Taşımak”
Toplantının açılış konuşmasını yapan AmCham Türkiye/ABFT Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Öztürk:“Türkiye-Amerika ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması hedefi kapsamında, sağlık özel sektör paydaşları olarak iki ülke kamu temsilcileri ile iş birliği içinde somut adımlar atılması adına bugün bir araya geldik. Türkiye’yi sağlıkta ileri taşımak üzere odaklanacağımız konuları belirledik.” dedi.
İki Ülke Arasında Karşılıklı Transfer Edilebilecek En İyi Uygulamalardan Faydalanıyoruz
Toplantının moderasyonunu yürüten AmCham Türkiye/ABFT Yönetim Kurulu Üyesi Renan Özyerli ise, bu toplantı vesilesi ile iki ülke arasında karşılıklı transfer edilebilecek en iyi uygulamalardan faydalanarak, sağlık alanında Türkiye ve Amerika arasında kurulacak iş birliklerinin ülkemizi, uluslararası düzeyde nasıl daha da ileriye taşıyabileceğini görüştüklerini belirtti: “Ülkemizin uluslararası düzeyde rekabet gücünü artırması ve bölge coğrafyasındaki ülkelere öncülük etmesi için, Ar-Ge, klinik araştırmalar, dijital dönüşüm, eğitim, hastaların bilinçlendirilmesi gibi konuların, gerekli eko-sistemin oluşmasında önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.”
Dünya Genelinde Dört Milyondan Fazla Öğrenciye Ulaştık
Toplantıda konuşma yapan AMGEN Vakfı Başkanı Eduardo Cetlin: “AMGEN olarak dünya çapında milyonlarca hastaya ulaştık ve gelecek vaat eden ilaçlar geliştirmeye devam ediyoruz. AMGEN ve hatta biyoteknoloji endüstrisinin ötesine baktığımızda, bilimsel yeniliklerin devam etmesini sağlamak için eğitimli bir işgücüne ihtiyacımız olduğunu görmekteyiz. AMGEN Vakfı olarak, yaşamı iyi hale getirecek gelecek neslin yenilikçilerine ilham vermeyi ve onları hazırlamayı hedeflemekteyiz. Bugüne kadar, fen eğitimini desteklemek için 150 milyon dolardan fazla katkıda bulunduk ve dünya genelinde dört milyondan fazla öğrenciye ulaştık.” dedi.
Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye/ABFT) Hakkında
Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye/ABFT), Türkiye’de faaliyet gösteren A.B.D. şirketlerinden oluşan bir ticaret birliği ve sivil toplum kuruluşudur.
Bu yıl 15. kuruluş yıldönümünü kutlayan dernek, Türkiye ve ABD arasındaki ikili ticaretin ve yatırımların geliştirilmesi amacıyla köprü görevi görerek, Türkiye’deki iş ortamının güçlendirilmesi ve uluslararası doğrudan yatırımların teşvik edilmesi yoluyla ekonomik kalkınmaya katkı sunmayı hedeflemektedir.
Türkiye’de toplamda 50 milyar doların üzerinde yatırımları olan ve 95.000’den fazla istihdam yaratan 100'ü aşkın Amerikan şirketini temsil eden AmCham Türkiye/ABFT, ABD Ticaret Odası’nın bir iştiraki ile güvenilir ve saygın bir fikir lideri olarak, Amerikan iş dünyası, uluslararası yatırımcılar ve yerel karar alıcılar ile iş birliği içinde, Türkiye’deki iş ortamının geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yürütmektedir.
Stratejik Hedefler & Öncelikler
Türkiye’deki mevcut Amerikan yatırımlarının korunması
Ülkemize daha fazla doğrudan yabancı yatırım getirilmesi
Türkiye’de bölgesel merkezi olan şirketlerin artırılması
Türkiye ve Amerika arasındaki ikili ticaretin geliştirilmesi
İletişim
Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye/ABFT)
Tel: 0212 243 35 11
e-mail: info@amchamTürkiye.com
Biyoteknoloji alanında uzman dünyaca ünlü bilim insanları 25 Eylül’de Ankara Sheraton’da düzenlenen Biyoteknoloji Günü’nde bir araya geldi.
Dünyanın lider biyoteknoloji şirketlerinden AMGEN’ın sponsorluğunda İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) tarafından düzenlenen “Ankara Biyoteknoloji Günü” alanında uzman bilim insanlarını, kişi ve kurumları bir araya getirdi. 25 Eylül’de Ankara Sheraton’da düzenlenen Ankara Biyoteknoloji Günü’nde “Sürdürülebilir Biyoteknoloji Ekosistemi”, “Yenilikçi Ar-Ge Yaklaşımları”, “Biyoteknolojik / Biyobenzer Tedaviler”, “Biyobenzerlerde Global Uygulamalar ve Kalite”, “Romatolojide Pratik Uygulamalar”, “Onkolojide Pratik Uygulamalar” ile “Biyoteknoloji İçin Bilim Odaklılığı Desteklemek” başlıkları altında biyoteknolojinin sunduğu olanaklar ele alındı.
Günümüzde kimyasal içerikli ilaçlardan biyoteknolojik ürünlere doğru ciddi bir evrilme olduğuna dikkat çeken AMGEN ve Mustafa Nevzat Genel Müdürü Güldem Berkman, dünyanın lider biyoteknoloji şirketlerinden biri olarak 1980 yılından bu yana aralarında Türkiye'nin de olduğu 100'den fazla ülkede insanlar için tedaviler keşfedip, geliştirdiklerini ve bunları tıbbın hizmetine sunduklarını söyledi. Berkman, “Bilim ve biyoteknolojinin sunduğu olanakları en üst düzeyde kullanarak gerçekleştirdiğimiz araştırmalardan elde ettiğimiz genetik bilgiler ve ileri analiz araçlarıyla DNA ile hastalık arasındaki bağlantıları kuruyoruz. Onkoloji, hematoloji, nefroloji, romatoloji ve kardiyoloji alanlarında mevcut tedavilere farklılık getiren birçok biyoteknolojik ürünün keşfedilip geliştirilmesi ve tıbbın hizmetine sunulması süreçlerini gerçekleştiriyoruz. İnovatif ilaçlar keşfetme, geliştirme, üretme ve sunma yoluyla ciddi hastalıklarla mücadele eden insanlar için biyolojinin potansiyelini çözmek üzere kararlı bir şekilde çalışıyoruz” diye konuştu.
Önümüzdeki 25 yılda geliştirilecek olan tedavilerin, şu anda kullanılmakta olanlara kıyasla çok daha etkin olacağı belirten İBG Müdür Yardımcısı ve İBG-FARMA Direktörü Soner Gündemir, şöyle devam etti: “Bu çığır açıcı yeni nesil tedaviler yalnızca insan hayatını kökten değiştirmekle kalmayacak, kendilerini geliştiren toplumların da zenginleşmesine ve refahının artmasına yardımcı olacaktır. Türkiye’nin bu yeni teknolojilerin yalnızca tüketicisi olmaması, aynı zamanda geliştiricisi ve üreticisi de olması bu açıdan çok önemlidir. Bu misyonla kurulmuş olan İBG, henüz 5 yaşında olmasına rağmen Türkiye’yi 21. yüzyılın tıbbıyla tanıştırmak için pek çok faaliyeti aynı anda başlatmış, yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.”
AMGEN Türkiye Hakkında:
Biyoteknoloji alanında dünyanın önde gelen kuruluşlarından biri olan AMGEN, biyolojinin gücünü kullanarak ciddi hastalıklara yönelik yenilikçi ilaçlar keşfedilmesi, geliştirilmesi, üretimi ve hastalara sunulması için çalışmaktadır. Merkezi Thousand Oaks, Kaliforniya olan AMGEN, dünya çapında 100’den fazla ülkede 20 binin üzerinde çalışanı ile hastaların karşılanmamış ihtiyaçlarına, sağlık durumlarının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik tedaviler geliştirmeye odaklanmaktadır. 2012 yılında Mustafa Nevzat İlaç‘ı 700 milyon Dolar’a satın alarak Türkiye’deki yatırımlarını güçlendirmiştir. Bu yatırımı ile AMGEN, son 5 yılda tüm sektörler arasında Türkiye’ye en fazla doğrudan yatırım yapan firmalardan birisi olmuştur. AMGEN Türkiye’de 1000’den fazla çalışanıyla üretim, pazarlama ve ilaç Ar-Ge’si faaliyetlerini yürütmektedir. Mustafa Nevzat İlaç’a ait bitmiş ürün ve hammadde tesislerindeki üretim gücü sayesinde Türkiye’den dünya pazarlarına ilaç ihracatını artırmayı hedeflemektedir.
İBG Hakkında:
6550 sayılı yasa kapsamında kurulan Türkiye’nin ilk dört Araştırma Altyapısı’ndan birisi olan İBG, 2014 yılından itibaren faaliyet göstermektedir. İzmir’de bilim, teknoloji ve yenilik alanında bölgesel bir çekim merkezi kurmak için emek veren Dokuz Eylül Üniversitesi mensuplarının eseri olan İBG’nin başlıca amacı, biyotıp ve genom bilimlerinde güçlü araştırmalar gerçekleştirmek, sahip olduğu insan gücü ve teknik altyapı ile sağlık ve ilaç biyoteknolojilerine dayalı ürünler geliştirmek, böylece evrensel bilime ve milli sanayimizin dönüşümüne katkı sağlamaktır.
Ticari operasyonlarının tüm ortamlarda daha güçlü temsil edilebilmesi adına Pazar Erişim ve Ar-Ge ekiplerini birleştiren AMGEN ve Mustafa Nevzat Pazar Erişim ve Ar-Ge Direktörlüğü görevine Dr. Bilgen Dölek getirildi.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN Türkiye’de Mustafa Nevzat Ticari Operasyonlar ve Teknik Operasyonları tek merkezden yönetilmeye başladı. Bu kapsamda AMGEN ve Mustafa Nevzat İlaç ticari operasyonlarının tüm ortamlarda daha güçlü temsil edilebilmesi adına Pazar Erişim ve Ar-Ge ekipleri de birleştirildi. Şirkette Pazar Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü olan Bilgen Dölek bu sorumluluğunun yanı sıra Ar-Ge Biriminin yönetimini de üstlenerek Pazar Erişim ve Ar-Ge Direktörü oldu.
Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde tamamlayan Dr. Bilgen Dölek, yüksek lisans ve doktora çalışmaları süresince, TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile Düzen Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi’nde birim sorumlusu olarak görev aldı. Bu süreçte, farklı genetik hastalıkların tanı ve tedavisinde biyoteknolojik yöntemlerin uygulanması ile ilgili gerçekleştirilen projelere katılım sağlayan Dölek’in bu alanda çeşitli bilimsel yayınları da bulunuyor.
Sağlık endüstrisinde görev yaptığı 16 yılın 12 yılında ilaç endüstrisinin önde gelen firmalarından Bristol-Myers Squibb ve AMGEN Türkiye şirketlerinin yönetim ekibinde çalışan Dr. Bilgen Dölek, bu şirketlerde Kıdemli Medikal Müdürlük, İş Birim Direktörlüğü, Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörlükleri gibi pozisyonlarda görev aldı. Son olarak dünyanın dev biyoteknoloji şirketlerinden AMGEN Türkiye ve bağlı şirketi Mustafa Nevzat İlaç’ta, Pazar Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü olan Dölek, 1 Şubat itibariyle Pazar Erişim ve Ar-Ge Direktörlüğü görevine başladı. Dr. Bilgen Dölek yeni görevinde Pazar Erişim, Ar-Ge, Kurumsal İlişkiler ve Sağlık Politikalarından sorumlu olacak.
İlaç endüstrisinde 20 yıldan fazla deneyime sahip olan AMGEN TMEA Bölgesi İnsan Kaynakları Direktörü Emine Yeşil Güner, AMGEN Global Ticari Operasyonlar İnsan Kaynakları Direktörü olarak atandı. Güner yeni görevine AMGEN’ın Amerika’daki genel merkezinde devam edecek.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN’ın TMEA Bölgesi İnsan Kaynakları Direktörü Emine Yeşil Güner, Global Ticari Operasyonlar İK Direktörü olarak atandı. İnsan Kaynakları alanında 20 yıldan fazla deneyime sahip olan Emine Yeşil Güner, 2 yıl Finansbank deneyimi sonrasında, Novo Nordisk deneyimi süresince Türkiye İK Ülke Direktörlüğü, Yakın Doğu Ülkeleri İK Bölge Direktörlüğü, Güney Asya Ülkeleri ve Avustralya Bölgesi İK Direktörlüğü, Uluslararası Operasyonlar İK Proje Direktörlüğü sorumlulukları sonrası Rusya ve CIS ülkelerini eklediği İK Bölge Direktörlüğü görevlerinde bulundu.
Novo Nordisk`teki 18 yıllık çalışmasının ardından 2017 yılında AMGEN’a katılan Emine Yeşil Güner, TMEA (Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesi İK Direktörü olarak 17 farklı ülkenin yanı sıra Mustafa Nevzat üretim tesislerini de kapsayan sorumluluk alanında özellikle yetkinliklerin artırılması, kültürün güçlendirilmesi ve liderlik gelişimi ile ilgili yaptığı çalışmalarla fark yarattı. 1 Temmuz itibariyle Global Ticari Operasyonlar grubuna İnsan Kaynakları Direktörü olarak atanan Emine Yeşil Güner, yeni görevinde Global Pazarlama, Global Pazar Erişim ve Politikaları, Biobenzerler ve Amerika Hükümet İlişkileri bölümlerine destek verecek. Ailesi ile ABD’nin Kaliforniya eyaletine yerleşen Emine Yeşil Güner, görevine AMGEN Global Merkezi’nin yer aldığı Thousand Oaks`ta devam ediyor.
İlaç endüstrisinde 22 yıldan fazla deneyime sahip olan AMGEN TMEA Bölgesi Stratejik Operasyonlar, Pazar Erişim ve Fiyatlandırma Direktörü Dr. Ahu Yazıcı, AMGEN Kıtalararası Bölgesi Genel Tedaviler Pazarlama ve Ticari Operasyonlar Direktörü olarak atandı. Dr. Yazıcı yeni görevine AMGEN’ın Amerika’daki genel merkezinde devam edecek.
AMGEN TMEA Bölgesi Stratejik Operasyonlar, Pazar Erişim ve Fiyatlandırma Direktörü Dr. Ahu Yazıcı, AMGEN Kıtalararası Bölgesi Genel Tedaviler Pazarlama ve Ticari Operasyonlar Direktörü olarak atandı. Osmangazi Tıp Fakültesi’nden Yüksek Lisans derecesi ile mezun olan Yazıcı, INSEAD pazarlama programının yanı sıra CEDEP Genel Yönetim Programı ve Aston Amerikan Üniversitesi’nde eMBA programını tamamladı. Medikal, Pazarlama, Pazar Erişim ve Fiyatlandırma alanlarında 22 yıldan fazla deneyime sahip olan Dr. Yazıcı, Bristol Myers Squibb’te hematoloji portfoyünden sorumlu Global Hematoloji Direktörü, Türkiye Genel Müdürü ve Avrupa Pazarları İmmünoonkoloji Liderliği gibi farklı görevlerde bulundu.
BMS’teki 11 yılı aşkın çalışmasının ardından Nisan 2018’de AMGEN’a katılan Dr. Ahu Yazıcı, TMEA (Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesinde yenilikçiliği teşvik eden, yeni markaların başarılı bir şekilde lansmanını sağlayan ve fırsatları yakalayan müşteri odaklı ticari stratejiyi sağlamaktan sorumlu Stratejik Operasyonlar, Pazar Erişim ve Fiyatlandırma Direktörü olarak görev yaptı. Dr. Yazıcı’nın AMGEN Genel Tedaviler Pazarlama ve Ticari Operasyonlar Direktörü olarak görev yeri ABD’nin Kaliforniya eyaletinde AMGEN Global Merkezi’nin yer aldığı Thousand Oaks olacak. Gerekli işlemlerinin tamamlanmasının ardından eşi ve iki çocuğu ile birlikte önümüzdeki günlerde Amerika’ya taşınmayı planlayan Dr. Yazıcı, yeni görevine Temmuz 2019 itibariyle başlayacak.
AMGEN Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’dan Sorumlu Bölge Başkanı Alper Üreten, AMGEN’ın global merkezine Biyobenzer Ürünler İş Birimi Başkan Yardımcısı olarak atandı.
AMGEN Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu Bölge Başkanı Alper Üreten, AMGEN Biyobenzer Ürünler İş Birimi Başkan Yardımcısı olarak atandı. Üreten yeni görevinde AMGEN’ın global merkezinde COO’ya bağlı olarak görev yapacak. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu olan Alper Üreten, San Francisco Golden Gate Üniversitesi’nde Finans Yüksek Lisans derecesine sahip.
Kariyerine Fransız iştiraki Bristol Myers Squibb’in (BMS), Finans departmanında başlayan Üreten, şirkette Orta Doğu, Türkiye, Rusya ve Afrika için bölgesel finansal planlamanın yanı sıra BAE, Kuveyt, Umman, Katar, Bahreyn, Lübnan, Ürdün, İran, Libya ve Yemen’den sorumlu Orta Doğu Ülke Yöneticiliği ve Orta Doğu Bölgesi Genel Müdürlüğü pozisyonlarında çalıştı.
BMS'te son olarak Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Alper Üreten, 2014 yılında AMGEN’a AMGEN Türkiye ve Mustafa Nevzat Genel Müdürü olarak katıldı. 2014 yılından bu yana Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde son derece önemli başarılara imza atan Üreten’in AMGEN Biyobenzer Ürünler İş Birimi (BBU) Başkan Yardımcısı olarak yeni görev yeri ABD’nin California eyaletinde AMGEN Global Merkezi’nin yer aldığı Thousand Oaks olacak. Gerekli işlemlerinin tamamlanmasının ardından eşi ve üç çocuğu ile birlikte önümüzdeki günlerde Amerika’ya taşınmayı planlayan Üreten, yeni görevine 1 Temmuz 2019 itibariyle başlayacak.
İlaç sektöründe 16 yılı aşkın deneyime sahip olan AMGEN Satış ve Pazarlama Direktörü Uğur Günaydın, AMGEN Rusya ve CIS Bölgesi Genel Müdürü oldu.
AMGEN, yurtdışındaki yönetim kadrosunu Türkiye’den yaptığı atamalarla güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda 2015 yılından bu yana AMGEN’da çeşitli pozisyonlarda görev alan AMGEN Satış ve Pazarlama Direktörü Uğur Günaydın, Rusya ve CIS Bölgesi Genel Müdürü olarak atandı.
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünden lisans derecesine sahip olan Günaydın, ilaç sektöründe 16 yıllı aşkın deneyime sahip. Daha önce Bristol Myers Squibb’de Türkiye Finans Direktörlüğü ve ABD’de Global Ticarileştirme Finans Direktörlüğü gibi görevlerde bulunan Günaydın, 2015’te Türkiye, Ortadoğu, Afrika Bölgesinden Sorumlu Stratejik Operasyonlar Direktörü olarak AMGEN’a katıldı. Ardından AMGEN Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Günaydın bu görevinde şirketin başarısına önemli katkılarda bulundu. Uğur Günaydın, AMGEN Rusya ve CIS Bölgesi Genel Müdürü olarak görevine Temmuz 2019 itibariyle başlayacak.
İlaç konusunda 20 yıllık deneyime sahip olan İrem Yenice, Mustafa Nevzat Fabrika Direktörü olarak atandı.
Türk ilaç sektörünün köklü markası Mustafa Nevzat’ın yeni fabrika direktörü, ilaç konusunda 20 yıllık deneyime sahip olan İrem Yenice oldu. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan Yenice, aynı üniversiteden doktora derecesine sahip. 1999-2007 yılları arasında, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak akademik çalışmalarda bulunan Yenice, 2007-2019 yılları arasında sırasıyla Sanovel İlaç ve Arven İlaç’ta Ar-Ge ve Biyoteknoloji fonksiyonlarında liderlik rolleri üstlendi. Yenice, Mustafa Nevzat’a gelmeden önce Arven İlaç’ta Biyoteknoloji ve Ar-Ge Direktörü olarak görev yapıyordu. İrem Yenice, 15 Nisan itibariyle Mustafa Nevzat Fabrika Direktörü olarak görevine başladı.
AMGEN Türkiye, Sandoz Türkiye & Orta Doğu Finans Direktörü (CFO) Meltem Korucu Yıldız’ı ekibine dahil ederek sektördeki iddiasını pekiştirdi. Meltem Korucu Yıldız, AMGEN Türkiye ve Mustafa Nevzat Finans Direktörü olarak görevine başladı.
AMGEN Türkiye üst yönetim kadrosunu sektörün tecrübeli isimleriyle güçlendirmeye devam ediyor. AMGEN Türkiye son olarak Sandoz’da Türkiye & Orta Doğu Finans Direktörü (CFO) görevini yürüten Meltem Korucu Yıldız’ı ekibine dahil etti. Ankara Üniversitesi Finans ve İşletme Yönetimi mezunu olan Yıldız, Türkiye ve Avrupa’da 20 yılı aşkın süre boyunca finans alanında farklı rollerde görev yaptı. DuPont, GE Healthcare, Pernod Ricard ve son olarak Sandoz’da finans alanında yükselen rollerde tecrübe edinen Meltem Korucu Yıldız, AMGEN Türkiye ve Mustafa Nevzat Finans Direktörü olarak görevine başladı.
AMGEN, özellikle kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz ve kemik kırığının öngörülmesinin önemine ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla on ülkede desteklediği 'Kemikleri Değil, Rekorları Kırın' kampanyası kapsamında 24 saat içinde yapılan en çok osteoporoz taraması ile Guinness Dünya Rekoru’nu kırdı. Kampanyanın Türkiye ayağında Türkiye Osteoporoz Derneği tarafından İzmir’de gerçekleştirilen etkinlikte 401 kişiye sağlık taraması yapıldı.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN’ın katkılarıyla, osteoporoz konusunda farkındalık yaratmak amacıyla dünya genelinde 10 ülkede başlatılan ‘Kemikleri Değil Rekorları Kırın’ sağlık kampanyası ile 24 saat içinde en çok osteoporoz taraması yapılarak Guinness Dünya Rekoru’na imza attı. AMGEN’ın, Guinness Dünya Rekorları işbirliği ile Türkiye, Brezilya, Kanada, Kolombiya, Mısır, Kuveyt, Lübnan, Meksika, Suudi Arabistan ve Güney Afrika ülkelerinde yerel sağlık ortaklarıyla birlikte aynı anda gerçekleştirdiği taramalara dünya genelinde 3000 kişi katıldı. Etkinliklerde, resmi rekorlar konusunda küresel otorite olan Guinness Dünya Rekorları'ndan resmi hakemler hazır bulundu.
Osteoporoz taramalarının Türkiye’deki ayağı Türkiye Osteoporoz Derneği tarafından gerçekleştirildi. Kemikleri zayıflatan ve kırılma ihtimalini artıran tıbbi bir sorun olan osteoporoz riskini belirlemek amacıyla hayata geçirilen kampanya büyük ilgi gördü. İzmir Forum Bornova’da dünya ile aynı anda gerçekleştirilen programda 401 kişiye tarama yapıldı.
Kotasyonlar
Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, görmezden gelindiği takdirdi osteoporozun kişinin yaşam kalitesinde önemli bir düşüşe sebep olabileceğini belirterek “özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz risk faktörlerinin olup olmadığının belirlenmesi, risk altındakilerde kemik dansitometri tetkiki yapılması gerekiyor. Ayrıca 65 yaş ve üstü tüm kadınlarda, 70 yaş ve üstü tüm erkeklerde hiç bir risk faktörü olmayıp, sağlıklı olsalar da kemik taraması yapılması gerekir. Bir kez kırık geçirildiyse ikincil kırığın oluşmaması için önlem alınması çok önemli. Menopoz sonrası osteoporoz tedavi edilebilir ve kırıklar önlenebilir. Tedaviye bağlı kalma ve uygun tedavi sayesinde kadınların kemik sağlığı iyileştirilebilir ve yaşam tarzlarını korumaları sağlanabilir” diye konuştu.
Amaç farkındalık yaratmak
AMGEN Kıtalararası Bölgesi Medikal Başkan Yardımcısı Sebastian Sorsaburu AMGEN’ın bilim temelli bir şirket olduğunu hatırlatarak “Bu nedenle 'Kemikleri Değil, Rekorları Kırın' sağlık eğitimi kampanyasında yapılan osteoporoz taramalarının sayısını onaylamak için Guinness Dünya Rekorları kuruluşunu sürece dahil etmek bizim için önemliydi. Resmi bir Guinness Dünya Rekoru kırmış olmak heyecan verici olmasının yanında özellikle menopoz dönemi sonrası kadınlar arasında osteoporoz ile ilişkili ciddi kemik kırılma riski konusunda farkındalık yarattığımızı bilmek daha da değerli” diye konuştu.
Sessiz Hastalık Osteoporoz
Osteoporozun genellikle “sessiz” bir hastalık olarak adlandırıldığını vurgulayan Sorsaburu şöyle konuştu: “Bu hastalığa yakalananlar kemik kaybını göremez veya hissedemez. Sonuç olarak, birçok kişi kemik kırılana kadar hastalığın farkına varmaz. 50 yaşın üzerindeki her üç kadından birinin hayatı boyunca osteoporoz nedeniyle bir kemiği kırılır. Görmezden gelinirse, osteoporoz sevdiğiniz şeyleri yapma ve kendi başınıza dolaşma kabiliyetinizi tehlikeye atabilir.”
Türkiye Osteoporoz Derneği Hakkında
Türk Osteoporoz Derneği¬ Istanbul 1998 yılında kurulmuştur. Derneğ¬in amacı, toplantı, sempozyum ve kongreler düzenlemek, veri¬ toplamak ¬içi¬n, osteoporoz konusunda b¬ili¬msel çalışmaları teşvi¬k etmekt¬ir. Hedeflerden b¬iri¬ de konuyla ¬ilgi¬li¬ hek¬imler ¬ile öğreti¬m programları ve ¬işbi¬rli¬ği¬ yoluyla Türk¬iye'n¬in osteoporoz ¬için rasyonel çözümler elde etmekt¬ir. Ülkeni¬n tüm bölgeler¬ine yöneli¬k faal¬iyetler¬in¬in yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Türk Osteoporoz Derneğ¬i IOF üyesi¬di¬r - Uluslararası Osteoporoz Vakfı ve bu vakıf tarafından desteklenmektedi¬r. Tüm ulusal kongreler¬in bi¬l¬imsel ¬içeri¬k IOF tarafından desteklenmi¬şti¬r.
AMGEN Türkiye Hakkında
AMGEN dünya çapında osteoporoz konusunda farkındalık yaratmaya yönelik 'Kemikleri Değil, Rekorları Kırın' kampanyası kapsamında on ülkede aynı anda “24 saat içinde yapılan en çok osteoporoz taraması” etkinliğini destekliyor. Kampanyanın Türkiye ayağı kapsamındaki taramalar Türkiye Osteoporoz Derneği işbirliği ile 5 Mayıs’ta İzmir’de gerçekleştirilecek. Guinness Dünya Rekorları'ndan resmi hakemlerin, taramaların sayısını doğrulamak üzere hazır bulunacağı etkinlik kapsamında dünya rekoru kırılması hedefleniyor.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN, osteoporoz konusunda farkındalık yaratmak amacıyla dünya genelinde 10 ülkede başlayan ‘Kemikleri Değil Rekorları Kırın’ sağlık kampanyası kapsamında herkesi osteoporoz taraması yaptırmaya davet ediyor. Yaklaşan Anneler Günü vesilesiyle Türkiye Osteoporoz Derneği ve Guinness Dünya Rekorları işbirliği ile gerçekleştirilen etkinlikte 24 saat içinde yapılan en çok osteoporoz taraması ile resmi dünya rekorunun kırılması hedefliyor.
Türkiye Osteoporoz Derneği işbirliğiyle yapılacak etkinlikle, kadınları ve yakınlarını menopoz sonrası tedavi edilmeyen osteoporozun ciddi riskleri konusunda eğitmek ve hastalığa yakalanma ve osteoporozla ilişkili bir kırığa maruz kalma riski altında olup olmadıklarını belirlemek amaçlanıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan AMGEN ve Mustafa Nevzat Genel Müdürü Güldem Berkman, "Başta annelerimiz olmak üzere, herkesin kemik sağlığı önemlidir. Bu nedenle, dünya genelinde on ülkedeki 16 lokasyonda en az 3000 kişi üzerinde osteoporoz tarama testi yaparak 24 saat içinde bir osteoporoz kampanyası kapsamında yapılan en çok osteoporoz taraması ile resmi dünya rekorunun kırılması hedeflenmekte. Projenin temel amacı osteoporoz alanında bilinirlik yaratmak ve kemik sağlığının erken yaşlardan başlayarak korunmasının önemine dikkat çekmek" dedi.
Rekor belirleme konusunda küresel otorite olan Guinness Dünya Rekorları ile işbirliği yapılarak dünya çapında 24 saat içinde en çok osteoporoz taraması ile resmi rekorunun kırılması hedefleniyor. Guinness Dünya Rekorları'ndan resmi hakemler, yapılan taramaların sayısını doğrulamak için Türkiye Osteoporoz Derneği’nin 5 Mayıs Pazar günü gerçekleştireceği tarama etkinliklerinde hazır bulunacak.
Osteoporozun görmezden gelindiği takdirdi kişinin yaşam kalitesinde önemli bir düşüşe sebep olabileceğini belirten Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, “Özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz risk faktörlerinin olup olmadığının belirlenmesi, risk altındakilerde kemik dansitometri tetkiki yapılması gerekiyor. Bu konudaki farkındalığın artırılması çok önemli. Bir kez kırık gerçekleşen kişide ikincil kırığın oluşmaması için önlem alınması gerekir. Menopoz sonrası osteoporoz tedavi edilebilir ve kırıklar önlenebilir. Tedaviye bağlı kalma ve uygun tedavi sayesinde kadınların kemik sağlığı iyileştirilebilir ve yaşam tarzlarını korumaları sağlanabilir” diye konuştu.
Guinness Dünya Rekorları Hakkında
GUINNESS WORLD RECORDS (GWR) rekor kıran başarılar konusunda küresel otoritedir. İlk olarak 1955'te yayınlanan ikonik yıllık Guinness Dünya Rekorları kitapları, 40'tan fazla dilde ve 100'den fazla ülkede 141 milyonun üzerinde kopya sattı. Ayrıca ilk olarak 2007'de yayınlanan Guinness Dünya Rekorları: Oyuncu Versiyonu, bugüne kadar 4 milyondan fazla sattı.
Guinness Dünya Rekorları’nın dünya çapındaki televizyon programları yılda 750 milyonun üzerinde izleyiciye ulaşıyor ve yılda 328 milyondan fazla görüntülenmeye sahip olan GWR YouTube kanalının 3,7 milyondan fazla abonesi var. GWR web sitesi yılda 20,5 milyondan fazla ziyaretçi alıyor ve Facebook'ta 15 milyondan fazla takipçisi var.
Guinness Dünya Rekorları ticari satış bölümü, rekor kırma olgusunu pazarlama kampanyalarının, çalışan katılımı programlarının ve canlı ve deneyimsel etkinliklerin merkezine yerleştirmek amacıyla dünyanın önde gelen marka ve kuruluşlarına özel danışmanlık hizmetleri sunuyor.
AMGEN Ticari Operasyonlar Birimi adı altında Onkoloji & Hematoloji, İmmünoloji ve Nefroloji olarak üç ayrı iş birimi oluşturulan AMGEN Türkiye’de, Nefroloji İş Birimi’nin başına Selim Özyılmaz getirildi.
Portföyün ticari anlamda sürdürülebilirliği ve rekabetçiliğin güçlendirilmesi amacıyla iş birimlerini tek bir yönetim altında birleştiren AMGEN Türkiye’de Nefroloji İş Birimi Müdürlüğü görevine Selim Özyılmaz atandı. Lisans ve yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde tamamlayan Özyılmaz, iş hayatına finans sektöründe yüksek lisans döneminde adım attı. Ardından Peppers & Rogers Group Yönetim Danışmanlığı firması ile gerek Türkiye gerekse yurtdışında, alanında lider birçok firmaya yönetim kurulu düzeyinde danışmanlık desteği veren Özyılmaz, ilaç sektörüne Novartis ile giriş yaptı.
Selim Özyılmaz, Novartis Türkiye’de Strateji, İş Mükemmelliği, İş Geliştirme, Dijital Tanıtım gibi birçok farklı alanda sorumluluk aldıktan sonra firmanın farklı iş birimleri arasındaki iş geliştirme fırsatlarından sorumlu APMA bölgesel direktörlüğü görevini üstlendi. 2017 yılında dünyanın dev biyoteknoloji şirketlerinden biri olan AMGEN’da Satış ve Pazarlama Mükemmelliği ekibinin başına geçen ve yönetim kurulu üyesi olan Selim Özyılmaz, Şubat 2019 itibariyle Nefroloji İş Birimi Müdürü olarak görevine başladı.
Mustafa Nevzat Ticari Direktörü Oğuz Akandil, AMGEN Ticari Direktörü olarak atandı. Akandil, yeni görevinde Nefroloji İş Birimi yönetiminden de sorumlu olacak.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN, şirketin başarılı büyüme ivmesinin artarak devam etmesi yetenek yönetim süreci kapsamında yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Mustafa Nevzat Ticari Direktörü olarak görev yapan Oğuz Akandil, AMGEN Ticari Direktörü olarak atandı.
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Oğuz Akandil, Pfizer’de Pfizer Türkiye Finans Direktörlüğü ve Pfizer Ukrayna Genel Müdürlüğü gibi görevlerde toplam 18 yıl çalıştı. Mayıs 2017’de, Mustafa Nevzat’a Türkiye Ortadoğu ve Afrika Bölgesinden Sorumlu Stratejik Planlama Direktörü olarak katılan Oğuz Akandil, aynı yılın Eylül ayında Mustafa Nevzat İç Pazarlar İş Birimi Direktörlüğü pozisyonuna getirildi. Şubat 2019’da Mustafa Nevzat Ticari Direktörü olarak atanan Akandil, AMGEN Ticari Direktörü olarak Nefroloji İş Birimi’nden de sorumlu olacak.
AMGEN Türkiye’nin İnsan Kaynakları Lideri görevine İnsan Kaynakları alanında uzun yıllara dayanan tecrübeye sahip olan Filiz Kozcağız getirildi.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN’ın Türkiye İnsan Kaynakları Lideri Filiz Kozcağız oldu. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olan Kozcağız SmithKline Beecham İlaç’da İnsan Kaynakları kariyerine başladı. Ardından Boehringer Ingelheim’da 18 yıl boyunca İnsan Kaynakları’nın farklı alanlarında görev yapmış, bu süre içinde bir dönem META Bölgesi Ücretlendirme ve Expat Müdürü olarak bölgenin ücretlendirme stratejilerinin oluşturulması ve yönetilmesinde tecrübe kazanmıştır. Boehringer Ingelheim'deki 18 yıllık tecrübesinin ardından AMGEN Ailesi’ne katılan Filiz Kozcağız, AMGEN Türkiye İnsan Kaynakları Lideri olarak Türkiye AMGEN’dan ve Mustafa Nevzat Ticari Operasyonlardan sorumlu olacak.
AMGEN ve Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU iş birliğiyle hayata geçirilen “Hasta ve Hasta Yakınları Dernekleri Kapasite Geliştirme Programı” 7-8 Mart’ta Sabancı Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde düzenlenecek. Programda; STK’larda Stratejik Yönetim, Finansal Yönetim ve Sosyal Medya konuları ele alındı.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN’ın, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU işbirliği ile hayata geçirdiği “Hasta ve Hasta Yakınları Dernekleri Kapasite Geliştirme Programı” 7-8 Mart 2019 tarihlerinde gerçekleştirildi. Derneklerin; hasta, hasta yakınları ve topluma doğru şekilde erişmelerini ve onlara destek vermelerini sağlamayı amaçlayan kapasite geliştirme programı kapsamındaki ilk grup eğitimleri Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde verildi.
Eğitimin ilk grubuna; Kansere Gülümseme, Lösemi Lenfoma, Kanser Savaşçıları ve Onko-day’dan ikişer kişi olmak üzere toplam sekiz sivil toplum görevlisi katıldı. Eğitimler, Sabancı Üniversite’sinin önde gelen akademisyenleri ile sektörel tecrübeleriyle tanınan eğitmenler tarafından gerçekleştirildi.
Sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin fonksiyonel gelişimlerine katkıda bulunmak ve örgütlerin kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla yapılan programda; STK’larda Stratejik Yönetim, Finansal Yönetim ve Sosyal Medya konuları ele alındı.
AMGEN ve Mustafa Nevzat Genel Müdürü Güldem Berkman, AMGEN olarak ‘Öncü bilim hayati ilaçlar’ felsefesi ile en son teknolojiyi kullanarak ürettikleri ilaçlarla hastaların hayatlarına değer katmaya, kısa sürede sağlıklarına ulaşmalarını sağlamaya odaklandıklarını belirtti. Bu süreçte hasta yakınlarının ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurduklarını dile getiren Berkman, “Hastanın tedaviye kolay erişimini sağlarken, hasta yakınlarının da sağlıklı bilgiye ulaşabilmelerini amaçlıyoruz. Program ile hasta derneklerinin profesyonel yetkinlik düzeylerini geliştirebilmelerine, derneklerin hastaların ihtiyaçlarına ve bu ihtiyaçlara en iyi nasıl yanıt verebileceklerine ilişkin bilgi düzeylerini ve kapasitelerini artırabilmelerine destek oluyoruz” dedi.
Kapasite geliştirme programı ile ilgili Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, EDU Direktörü Cüneyt Evirgen “EDU olarak öğrenme ortaklıkları, eğitim programlarındaki özgün yaklaşım ve uygulamalar ile 17 yıldır kurumlara ve bireylere katma değer yaratıyoruz.
Bu çerçevede Türkiye'deki hasta derneklerinin yönetim becerilerini daha üst seviyeye taşımak; dolayısıyla hasta ve hasta yakınlarının sivil hayata entegrasyonuna katkı sağlayabilmek amacıyla hazırlanmış bir programda sektörün önde gelen kurumlarından AMGEN ile işbirliği içerisinde olmaktan çok büyük memnuniyet duyuyoruz." dedi.
Sabancı Üniversitesi - EDU
“Birlikte yaratmak ve geliştirmek…" felsefesinden yola çıkarak bir dünya üniversitesi olmayı hedefleyen Sabancı Üniversitesi, yönetici eğitiminde pratik ve teorik bilginin, dünyadaki en son gelişmeleri gözeterek, yerel değerlerle birleştirilip uygulanması konusundaki açığı kapatmak üzere 2002 yılında Yönetici Geliştirme Birimi EDU’yu faaliyete geçirdi.
EDU, kurumların ve bireylerin farklı yönetsel yetkinliklerini geliştirmeye yönelik olarak tasarladığı programlarını ulusal ve uluslararası düzeyde çalışan akademisyenler, yöneticiler, danışmanlar, uzmanlar, yönetici geliştirme kuruluşları ve üniversitelerden oluşan işbirlikleri içinde tasarlamakta, aktarılan birikimin Türkiye'deki yönetim ve iş dünyasına uyarlanmasını esas almaktadır.
Sabancı Üniversitesi, EDU, 16 yıldır birlikte yaratmak ve geliştirmek felsefesiyle sürdürdüğü başarıyla, Financial Times, Executive Education-Customised Programs Dünya Sıralaması 2018’de 78. Sırada yer aldı. Bu başarısıyla Türkiye’den bu sıralamaya giren ilk ve tek kurum oldu.
Yönetim yapısını değiştiren AMGEN’da, Onkoloji & Hematoloji İş Birimi Direktörü Uğur Günaydın, 1 Şubat itibariyle AMGEN Satış ve Pazarlama Direktörü olarak atandı.
AMGEN Türkiye yönetim kadrosunda gerçekleştirdiği atamalarla yeni yıla güçlü girdi. Şirketin rekabetçi yapısını güçlendirmesi amacıyla iş birimleri tek bir yönetim altında birleştirildi. AMGEN Ticari Operasyonlar Birimi adı altında Onkoloji & Hematoloji, İmmünoloji ve Nefroloji olarak üç ayrı iş birimi oluşturuldu. Bu birleşme ile birlikte Onkoloji & Hematoloji İş Birimi Direktörü Uğur Günaydın, AMGEN Satış ve Pazarlama Direktörü oldu.
Boğaziçi Üniversitesi ekonomi bölümü mezunu olan Günaydın, ilaç sektöründe 16 yıllı aşkın deneyime sahip. Daha önce Bristol Myers Squibb’de Türkiye Finans Direktörlüğü ve ABD’de Global Ticarileştirme Finans Direktörlüğü görevlerinde bulundu. Günaydın, 2016’da Türkiye, Ortadoğu, Afrika Bölgesinden Sorumlu Stratejik Operasyonlar Direktörü olarak AMGEN’a katıldı. Son olarak Onkoloji & Hematoji İş Birimi Direktörü olarak görev yapan Uğur Günaydın, 1 Şubat 2019 itibariyle AMGEN Satış ve Pazarama Direktörü olarak yeni görevine başladı.
Erken tanının hayat kurtardığı kolon kanserinde özellikle 50 yaş sonrası her bireyin kolonoskopi ile tarama yaptırması gerekiyor. Kolon kanseri konusunda farkındalığı artırmak amacıyla “AMGEN ile Sağlıklı Buluşmalar” kapsamında İstanbul’da düzenlenen toplantıda konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Şuayib Yalçın, “Kolon kanserinde en önemli nokta korunma. Kolonoskopi ile tarama yapılarak erken tanı konulması ile hem kanser sıklığı azalıyor, hem de kanser sebebiyle meydana gelen ölümlerde düşme gözlemleniyor” dedi.
Kolon kanseri konusunda farkındalığı artırmak amacıyla “AMGEN ile Sağlıklı Buluşmalar” çatısı altında İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Şuayib Yalçın, kolon kanserinde en önemli noktanın korunma olduğunu söyledi. Özellikle 50 yaş sonrası her bireyin mutlaka kolonoskopi ile tarama yaptırması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Bu yöntemle hem kanser sıklığı azalıyor, hem de kanser ölümlerinde düşme gözlemleniyor” dedi. Şuayib Yalçın, kolon kanseri biyolojisinin ve genetiğinin daha iyi anlaşılması ve teknolojik ilerlemenin bir araya gelmesi ile tedavi başarısında önemli artışlar olduğunu kaydetti. Yalçın, “Özellikle moleküler ve klinik alt tiplerinin daha iyi tanımlanması ile kolon kanserinde kişisel tedavi olanakları hızla artmaya başladı. İleri evre kalın barsak kanserlerinde tedavi yaklaşımları çok farklılaştı” diye konuştu.
En sık 50 yaş sonrası görülüyor
Kolon kanserinin günümüzde nedenleri ve nasıl oluştuğu yönünde çok önemli bilimsel gelişmeler olduğunu dile getiren Şuayib Yalçın, “Kolon kanseri tüm kanserlerin %8’ini, oluşturmakta olup sindirim sisteminin en sık görülen kanseri. Bu kanser, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci, erkeklerde ise akciğer ve prostat kanserinden sonra üçüncü sırada yer alıyor. Bu durumda Türkiye’de yıllık yaklaşık 10.000-12.000 yeni vaka bekleniyor. Kolon kanserinde en önemli risk faktörü yaşlanma. En sık 50 yaş sonrası görülüyor. Bu kanser beslenme ile doğrudan ilişkili. Fazla yağlı ve kırmızı etten zengin beslenme, şişmanlık, sebze ve meyveyi az tüketme ve az posalı ve az lifli gıda tüketme ile aile öyküsü riski artırıyor” ifadelerini kullandı.
Kanser tarama programı desteklenmeli
Türkiye’de kolon kanserinde hastaneye başvuru genellikle geç dönemde olduğu için hastalara ileri evrede tanı konduğuna dikkat çeken Şuayib Yalçın ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı kanser tarama programının desteklenmesi gerektiğini söyledi. Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Kanser tarama programlarına halkın dikkati çekilmeli ve bu konuda farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Bu konuda ülkemize özgü programlar etkin olarak uygulanmalı. Kanser için kullanılan amansız hastalık tanımı artık doğru değil. Özellikle sistemik tedaviler dediğimiz kemoterapi ve biyolojik tedavilerle erişkin yaşta görülen tüm kanserlerin üçte ikisine yakını başarı ile tedavi ediliyor. Kanser gerçeğini kabul etmezsek mücadele edemez, üstesinden gelemeyiz.” Şuayib Yalçın, kansere ancak bilimsel araştırmalar ile çare bulunabildiğini, bu konuyla ilgili mevzuatın bilimsel çalışmaları ve araştırmacıları desteklemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AMGEN Türkiye, özel sektörde daha fazla doktoralı araştırmacı istihdam edilmesini teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 3 doktora öğrencisine TÜBİTAK ile birlikte burs desteği verecek. Proje kapsamında öğrencilere iş olanağı da sunacak.
Biyoteknoloji şirketi AMGEN Türkiye, grup şirketlerinden Mustafa Nevzat İlaç ile sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağını üniversite-sanayi işbirliği ile yetiştirmek, sanayide doktoralı araştırmacı istihdamını teşvik etmek ve üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 3 doktora öğrencisine TÜBİTAK ile burs desteği verecek. AMGEN Türkiye, öğrencilere mezuniyetleri sonrasında Mustafa Nevzat İlaç’ta iş imkanı da sunacak.
Programın üniversite-sanayi işbirliğine güzel bir örnek olduğunu belirten AMGEN ve Mustafa Nevzat Genel Müdürü Güldem Berkman Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine destek vermekten gurur duyduklarını söyledi.
Güldem Berkman “TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında desteklenmeye hak kazanan projelerin sözleşmelerine yönelik imza töreni 24 Ocak 2019’da gerçekleştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sn. Mustafa Varank, TÜBİTAK Başkanı Sn. Hasan Mandal ile üniversitelerin rektör, dekan ve öğretim üyelerinin katılımıyla düzenlenen imza törenine katılmaktan mutluluk duyduk. Program ile ülkemizin 2023 yılı hedefleri kapsamında, sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversite-sanayi işbirliği ile yetiştirilmesi, sanayide doktoralı araştırmacı istihdamının teşvik edilmesi amaçlanıyor. Destek verecek şirketlerin Ar-Ge, tasarım merkezleri ve teknoparklara sahip olması gerekiyor. Sektörün ilk Ar-Ge Merkezleri’nden birisine sahip olan firmamızın Türkiye’deki üniversitelerimizle halihazırda devam eden araştırma-destek projelerine bu projeyle yeni bir soluk kazandırmaktan ve üniversite-sanayi işbirliği projelerimizi artırarak devam ettirmekten mutluluk duyuyoruz. Proje çıktılarının Türkiye ve dünyada hasta kullanımına sunulmak üzere geliştirilecek ilaçlara dönüşmesi için Ar-Ge ekibimiz doktora öğrencilerine destek olmaktan mutluluk duyacak ” dedi.
AMGEN Türkiye, grup şirketlerinden Mustafa Nevzat İlaç ile katıldığı bu programda TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı ile 3 doktora öğrencisine 4 yıla kadar TÜBİTAK ile birlikte ayda 4500 TL/öğrenci burs desteği verecek. Bursiyerlerin, mezuniyetleri sonrasında TÜBİTAK’ın da desteğiyle şirket bünyesinde istihdamı mümkün olacak.
2019’a güçlü bir giriş yapan AMGEN Türkiye, yeni yılla birlikte yönetim kadrosunu da güçlendiriyor. GlaxoSmithKline’da uzun yıllar çeşitli görevlerde bulunan Burak Demir’i ekibine dahil eden AMGEN Türkiye, Demir’i Kıdemli Uyum Müdürü olarak atadı.
Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Burak Demir, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Master derecesine sahip. Turkcell-Global Bilgi ve HSBC Bankası’nda iç denetimde çeşitli rol ve sorumluluklarda görev alan Demir, 2011 yılında Etik ve Uyum Sorumlusu olarak GlaxoSmithKline’a katıldı. Demir, GlaxoSmithKline’da 2017 yılında atandığı Gelişmekte Olan Pazarlar Bölge Kıdemli Uyum Müdürlüğü görevini 2018 yılı sonuna kadar sürdürdü. Burak Demir, AMGEN Türkiye Kıdemli Uyum Müdürü olarak görevine başladı.